TÜRK SİYASETİNİN YENİ BİR HAREKETE İHTİYACI VAR.

HÜCUM PARTİSİ






HÜCUM PARTİSİ
İnsanlarımız, geçim sıkıntısı, borç, kredi kartı faizi, yoksulluk ve haciz kıskacında can çekişiyorlar. Memurlarımız  ek iş yapıyor. Simit, limon satan, garsonluk ve taksicilik yapan, , işportacılık, pazarcılık yapan, kamu kurumlarında peynir, zeytin, pekmez satan yüz binlerce memurumuz var .
Bakınız, Atatürk 1 Kasım 1922 günü Büyük Millet Meclisi`nin 3. dönem, 2. toplantı yılını açarken şunları da söylemiştir:  ”Yeni faaliyet devremizde doğu illerinde ve bütün imkanı olan bölgelerde toprağı olmayan köylülere toprak tedariki  için faaliyet gösterilmelidir.”. Neredeyse 100 yıl oldu. Köyde yaşadığı halde, bir karış toprağı olmayan milyonlar vardır.
Köylümüz bir şey üretemezse, orta boy yerleşim yerlerindeki iktisadi hayat da bundan etkilenmektedir. Şimdi ülkemiz  yabancı tarım ürünlerinin istilasını yaşamaktadır.  Ne pancarcılık,  ne tütün gibi tarım ürünleri üretimi kalmıştır. Yabancılaşma almış başını gitmektedir. Tütün ve pancar tarlalarına Gemlik Bölgesinden alınan Zeytin Fidanları ekildi. Şimdi ise, GEMLİKTEKİ ZEYTİN ÜRETİCİSİ, BU TÜRKİYEDEKİ ZEYTİN ARZI YÜZÜNDEN PERİŞAN DURUMDADIR.
Çünki üretim çoğalmış, zaten fakir olan halk daha da fakirleştiği için, zeytine talep azalmıştır. Beş liraya satacağı zeytine bir lira bile vermemektedirler.
Siyasi iktidar kömür dağıtmaktadır ya, kimilerine göre bu sosyal devletçilikmiş. Yahu insaf, sosyal devlet böylesine küçük düşürülür mü? O kömür dağıtımının sosyal devlet dahilinde olduğu hem de kocaman bir vizyon ekranından seslendirilmez mi?  Vah ki vahtır.  İnsana balık vermeyin. Ona balık tutmasını öğretin derler.
İşçi, Köylü ,Esnaf, Memur, Emekli, Endüstri, Tarım bitti bitiyor. Daha önceden kenarda birikmiş ne varsa, yok olmaktadır. Partilerin gündeminde, işçi, memur, emekli, giderek yoksullaşan insanlar var mıdır? Sanki "Kayıttan düşülmüşlerdir"
Emekliler ne alemde derseniz. Ah ve vah etmektedirler. Ay başında maaşını aldığında artık, "daha az nasıl sürünürüm" hesabı yapmaktadır.
İşçiler yorgun ve seslerini çıkaramamaktadırlar. Zaten işsizler vardı. Şimdi fabrikalardan işçiler atılmaktadır. Yeni işsizler arasına kepenklerini kapatan esnaf da eklendi.
Esnafa dönüp bakan siyasetçi yok gibidir. Siftah yapmadan akşam etmektedirler..
Memurun hatırını soran yoktur.  Halleri ortadadır. Öğretmenler okul çıkışı pazarcılık bile yapmak zorunda kalmaktadırlar.
Köylümüz perişandır. Üretemez hale gelmişlerdir. Girdi fiyatları almış başını gitmektedir. Tarlalar adeta sahipsiz kalmışlardır. Boyunları büküktür.
Dar gelirliler giderek yoksullaşmaktadırlar.
Yukarıda yazdıklarım tamamen gerçektir. Muhalefetin eline kozdur bunlar. Fakat onlar bu uğurda politika üretemedikleri için, insanımız sokaklara çıktı.
Ağaç, yeşil bahanedir. Gerçek şu ki, insanımız İktidardan memnun değildir. Fakat sandığa gidince de daha da beter olmaktan korktuğu için, yine Ak Partiye oy vermektedir.
İşçi, Memur, Emekli, Çiftçi, Yaşam Zorluğu Çekiyor.  Sıkıntılarını yok edilmesini devletten bekliyorlar. Bunları yok edeceğim diyen bir muhalefet partisi yok. Dese de kimseyi inandıramıyor.
Yeni bir hareket olmalıdır. Bu hareket muhalefet partilerini silip atmalıdır. Hep okumuş insanlar bir araya gelmeli yepyeni bir parti kurulmalıdır. Kaynak var. Gezi parkındakiler ve ülkemizdeki çaresiz vatandaşlarımız.
Hareketin ismini de yazayım. HÜRRİYET VE CUMHURİYET PARTİSİ..

Yani  kısaca: HÜCUM PARTİSİ..