TGRT BELGESEL


TGRT HABER

hastane_randevu.jpeg

GEMİÇ KÖYÜ SAYFASI

12 Eylül 2014 Cuma

Türk Demokrasisinin Kısa özgeçmişi







Türk Demokrasisinin Kısa özgeçmişi
 
Ne zaman bir darbe olsa ya da bir siyasi baskı olsa, aklımıza demokratik haklarımız gelir. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan, 17 ve 25 Aralık dönemleri hep bizi eski hatıralara götürdü.
Osmanlı Devletinin ilk yıllarında ve daha önce kurulan Türk Devletlerinde Demokrasinin D si bile yaşanmamıştır. Başta bir hükümdar vardır. Millet o Hükümdarın kölesidir.
Türk Demokrasisi denince hemen akla ordumuz gelir. Ordumuzun zaferler kazanan gücü, baştaki hükümdarı da istediği zaman çıkardığı isyanla, değiştirivermiştir.
Çünkü  Türk Devletinde, vatandaşlık kavramı ve vatandaşın mal mülk edinme hakkı yok gibidir. Türkler savaşçıdır. Savaşta kazandığı zafer ve elde ettiği ganimetler ona yetmektedir. Ne zaman ki, artık savaşlar kazanılmamaya başladı. Bir  sıkıntı yaşanır oldu. Ordunun komutanı aynı zamanda devletin başı olan padişah, emrindeki paşalar vasıtasıyla bir tımar sistemi kurdu. Her tımarın başında bir komutan vardı. O komutana toprak verildi. Toprak sahibi bu kumandan kendi ordusunu kurdu. Savaş zamanında, Padişah'ın ordusuna katıldı. Tekrar zaferler kazanılmaya ve ganimetler çoğalmaya başladı. Bu sistem yeniçerilerin hoşuna gitmedi. İsyan ettiler. Çok zaman Padişah değiştirdiler. Hatta kendilerini ortadan kaldıracak endişesiyle de Padişah İkinci Osman'ı idam bile ettiler. Tımar sisteminin değiştirilmesini istediler. Dediklerini de yaptırdılar. Ta ki  Padişah İkinci Mahmut zamanında ortadan kaldırılıncaya kadar, bu isyankar askerler, hem Türk Devletine hem de Türk Ekonomisine çok çok zarar verdiler.
Devletimizde yapılacak reform hareketleri herzaman ordudan başlatılmıştır. Çünkü biz ordu milletiz. Mal sahibi ilk önce bu ordunun başkumandanı yani Padişahtır. Padişahımız kendisine miras kalan ve kendisinin de kazanarak  daha da fazlalaştırdığı topraklarını, emrindeki  komutanlarına pay ederdi. 
Yapılan islahat hareketleriyle, toprakların önemli bir kısmı millete tapulaştırıldı. Önce tüccarlık ve sanayii gayri müslimlere tahsis edilmişti. İleriki yıllarda Türk Milletine de ticaret serbestliği ve esnaflık izni verildi.
(Yukarıdaki paragraftan anlaşılacağı üzere, Müslüman olmayan vatandaşlarımıza, gayri müslim denmektedir. Müslüman olanlara ise, hangi kökenden olursa olsun, TÜRK MİLLETİ denmektedir. Zaten Avrupalı devletler şimdi bile, müslümanlara TÜRK diye hitap etmektedirler. Sebebini kendimce yorumlayayım. Türkler kılıç zoruyla Müslüman olmadılar. Seve seve, gönülden MÜSLÜMAN oldular. en büyük İslam Alimleri Türkler arasından çıkmış ve çıkmaktadır. O büyük insanların isimleri aklımıza gelivermektedir. Siz de hatırlarsınız. Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Mevlana, Nasrettin Hoca ve diğerleri......)
İkinci Mahmut zamanında İsyancı Yeniçeri Ordusu ortadan kaldırıldı. Onun yerine yenilikçi bir ordu kuruldu. Bu ordunun şimdiki ismi: Türk Silahlı Kuvvetleridir. Türk Silahlı Kuvvetleri Birindi Cihan Harbinde her cephede galip geldiği halde, müttefiklerimizin mağlubiyeti sebebiyle, yenik sayıldı ve dağıtıldı. İşte 15 Mayıs 1919  da bu ordunun paşası, Padişah tarafından görevlendirilerek Samsun'a çıktı. Tam dört sene süren büyük mücadeleden sonra, 9 Eylül 1922 de  bu ordu İzmir'e ayak bastı. Zafer kazanıldı.  Kasım 1922 de Padişahlık kaldırıldı. Ekim 1923 de Cumhuriyet ilan edildi. İlk Cumhurbaşkanımız Gazi mareşal Mustafa Kemal Paşa oldu.
Bu İstiklal Savaşını kazanan ordu, millete hiç güvenmedi. Hep kendisini Cumhuriyeti korumakla vazifeli addetti. Sanki tekrar padişahlık gelmesin der gibi, tasarruflarda bulundu.
Milletin seçtiği insanları idam edecek kadar ileri gitti. Çok şükür 92 yıl sonra bu vesayet rejiminden silkinir gibi olduk. Bugün 12 Eylül Cuma...
HALKIN SEÇTİĞİ İNSANLARIN ZİNCİRE VURULARAK, ZİNDANLARA GÖTÜRÜLDÜĞÜ GÜNÜN YILDÖNÜMÜDÜR.
Bu Millet bir daha ZİNCİRBOZAN zindanları yaşamasın. Hür ve Demokrat bir ülke olalım. Bugün başımızda isim olarak ve siyasi görüş olarak halkın tercih ettiği isimler var. 
Bu iktidar mensupları, sadece kendilerine oy verenlerin çıkarını gözetmeyecektirler. Demokrasi demek, bütün vatandaşlarının hakkını koruyan bir sistem demektir. 
Halkımızın seçtikleri, halkı halk adına yöneteceklerdir. Ta !! bir dahaki seçimlere kadar.
Seçimler, halkımızın hür iradesiyle ve gizli oy açık sayım prensibiyle yapılır. Kimin kime oy verdiği bilinmez. Oy satın alınamaz. Çünki sandık başında SEÇMENLER özgürdür.

27 Mayıslar, 12 Martlar, 12 Eylüller ve diğerleri bir daha yaşanmasın.

1 yorum:

  1. BENDEN SELAM OLSUN "BUGÜN 12 EYLÜL 2014"

    YUKARIDAKİ YAZIYA HİÇ YORUM YAZILMADI.
    SAĞLIK OLSUN.
    KENDİMİZ SÖYLER
    KENDİMİZ YAZAR
    KENDİMİZ OKUR
    KENDİMİZ DİNLERİZ.

    YanıtlaSil